14 Ağustos 2011 Pazar

Anı Kolleksiyonu




Bu sene Kral Arthur'un, Yuvarlak Masa Şövalyelerinin, Sherlock Holmes'un, 007 James Bond'un, piramit çatılı kiretmitli birbirinin benzeri evlerin, yüzlerce yıllık İskoç Kaleleri'nin,Druid efsanelerinin, büyülü kılıç Excalibur’un, ölümsüz büyücü Merlin’in, Harry Potter'ın, Yüzüklerin Efendisi'nin, ancak büyüyle açıklanabilecek yeşillikte ve sadelikte ucsuz bucaksız toprakların, Beatles'ın, tüm dünyanın anlaştığı tek lisanın, yaşayan en köklü krallığın ve ilk modern demokrasinin, sanayi devriminin, Lorel ile Hardy’nin ülkesinden, uzunca süren temmuz ayı boyunca torbamda çokça hatıra biriktirerek döndüm .



İngiltere'nin yağmurlu ve sisli havası yaz boyunca devam eder. Sisten göz gözü görmeyen caddeler daha çok Oliver Twist' in yaşadığı zamanın Londra’sını anlatsa da, ben de yaz ortasında soğuktan titremedim, sabah güneşi beklerken soğuk bir sisle gözgöze gelme süprizi yaşamadım desem yalan olur. İngiltere’nin bu değişken ve güvenilmez havası İngilizler için tam bir “ice breaker”dir. Bu terim, birbirini tanımayan insanların aralarında sıcak bir diyalog oluşturmak ve buzları kırmak için seçilen bir huydur. Havanın ne kadar güzel ya da ne kadar kötü olduğundan uzun uzun bahseden bir İngiliz, bilin ki sizinle iletişim kurmaya çabalamaktadır. Konu da bir buzkırıcı olarak o günün havasıdır.


Çokça Atlas Okyanusuna açıldığı güney kıyılarının sahillerinde gözle görülelecek kadar denizin çekildiği gelgit olayını hayretle seyrederek, okyanus ürkütücülüğünde buz gibi sularla çıplak ayakların buluşması anlatılacak gibi bir şey değil.


Güneş, topraklarında batmadığının idaa edildiği ülkede, cılız ışınlarıyla veda ededursun, iyot kokusunun karıştığı özgürlük rüzgarlarını ciğerlerimize doldurup güne veda ediyoruz.


İngiltere deyince, kriket oyununun yanında at yarışlarından bahsetmemek olmaz. İngiliz yazar Lewis Carrol “Alice Harikalar Diyarında” adlı masal kitabında sihirli yiyecekler, nargile içen tırtıl, konuşan kedi, yumurta adam gibi sıra dışı kahramanlarla birlikte kötü kalpli Kupa Kraliçesi’nin tertip ettiği turnuvada filamingolara kriket oynatır. Bir saat boyunca seyretmeme rağmen nasıl oynandığını bir türlü çözemediğim Kriket, bitmek bilmeyen,  oyuncularının hiç terlemeden yaptıkları bir spor dersem haksızlık etmiş olur muyum acaba... ?!! Ancak en az İngilizler kadar sıkıcı bir oyun olduğunu kesinlikle söyleyebilirim.



İngiltere'nin özellikle yukarı sınıf at yarışı takipçileri tarafından "Glorious Goodwood" olarak bilinen at yarışları Richmond Dükü'nün Goodwood Malikanesi yanında  yer alan Goodwood At yarışları sahasında her yıl atlardan çok ingiliz aristokrat hanımların şıklık yarışı olarak gerçekleşmekte.


  

Sabahın erken saatinde dışarıdan duyabildiğim tek ses kuşlardan gelir. Havanın sıcak olduğu bir gün bu toprakların doğasının simgesi haline gelmiş meşe ağaçlarının gölgesini kullanmanıza gerek bile kalmaz.



Güneşe o kadar hasret kalırsınız ki, hafif bir serinlikle yüzünüze doğru ışıldayan güneş ışıklarını her an gelip gölgeleyecek bir bulutun istilasından korkarak bitirircesini hücrelerinize almak istiersiniz.Yayalar için ayrılmış yürüyüş yollarında, yol boyu civanperçemleri, sarı kantaronlar, papatyalar, böğürtlenler, fındık ağaçları arasında, yürüyüşe çıkmak doğal bir terapi gibi.
Bir göl kenarında oltalarınızı alıp balık tutabilirsiniz ama tuttuğunuz balıkları ölmesine izin vermeden suya geri bırakmak kaydıyla...?  


Bu ülkede kuşlar bile daha bir özgür uçuyorlar sanki...



Bir ay boyunca, buraların sessizliğine, huzuruna, yeşilliğine bayağı alıştım diyebilirim, ancak bu his, günü 12 saat yaşayan insanlara alışmamı sağlayamadı. Nasıl olduğunu anlayamadığım bir hızla saat 5 oldu mu etrafta sanki bir sihirli değnekle dokunulup tüm insanlar balkabağına dönüştürülüyormuş gibi bir hisse kapılıyorum. Dükkanlar her günün aynı rutininde hızla kapatılıyorken, insanlar müthiş bir hızla ortadan kayboluyorlar.



Brighton, İngiltere'nin güney sahilinde geleneksel olarak Londralıların tercih etmesinden dolayı küçük Londra olarak adlandırdıkları, muhteşem bir saray olan Royal Pavilion'un yanı sıra, "Lanes"deki sıra dışı hazineleri, sahildeki Pier, fish and chips satıcıları, şezlongları, şehrin içine doğru antikacı ve kuyumcu dükkanları , sağlı sollu birbirinden ilginç dükkanları, rüzgarlı dar sokakları ile meşhur şirin bir sahil şehri. Artık Jamie's Italian'ı ile de anılıyor.


Menüden seçtiğim, Carbonara'nın içinde değişik lezzetleri barındıran tadı ağzımda bir lezzet patlamasına  dönüştü. Tadı hala damağımda... Jamie'nin dediği gibi  " I sould have been Italien" ??!!
Brigthon'daki Jamie's Italien o kadar kalabalık oluyor ki, rezervasyon yaptırmadan giremiyorsunuz. Makarnalar (Pastalar) kendi üretimleri. Çok zengin şarap rezervleri var. Sıcacık enerji taşan bir atmosfer, nefis gurme lezzeti ve seçilmiş şarap eşliğinde unutulmaz dakikaları anı defterine kaydediyoruz.


Ve bu bir ay süren anı kolleksiyonu serüvenim, Jamie Oliver'ın  tasarımı kupayı alnımın teriyle kazanmış olarak kürkçü dükkanına dönüşle sonlandı :)))


Şimdi bir Big Spender ödüllü olarak boşalan kasayı doldurmak amacıyla, uzun süredir ayrı kaldığım iş yaşamına geri dönüş yaparak bir travma yaşamaktayım. Sanat yüklü faaliyetlerime, blog yazılarıma, her sabah huzurla kalkıp, miskinlik saatlerine veda ediyorum. Bu nedenle eskisi kadar sık yazamayacağım. Ama ben yine buradan sizleri okumaya devam edeceğim. Benim için dua edin, işlerin üstesinden kolayca gelmem için.

Şimdilik hoşçakalın, sevgiyle kalın.

19 yorum:

  1. hayırlı olsun yeni işin.. beklediğinden daha kolay geçsin herşey.. darısı başıma :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler 7.oda. Düşlediğinden daha iyisi senin için gerçekleşir umarım.

    YanıtlaSil
  3. Hava burada da sohbet baslatma yollarindan biri:) Ne guzel bir ay gecirmissin. En cok neyini sevdin Ingiltere'nin? Ben 6 ay kalmistim. Tr ye dondugumde hala cayima sut katiyordum. Sen de sut koymaya basladin mi cayina??? Fotolar cok guzel

    YanıtlaSil
  4. Başladık bile dua etmeye. Herşey gönlünün dilediği gibi olsun...

    YanıtlaSil
  5. hayirli olsun! basarilar
    http://maffionista.blogspot.com

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Defne özletmiştin kendini:)
    Hoşgeldin!
    Olmadığın zamanlarda demek uzaklardaydın , bizlere bu güzel yazın ve fotolarınla dönmen beni sevindirdi.Oralarda resim de yaptığını düşünüyorum ve yeni haberlerini bekliyorum.
    Sana yeni işinde bol motivasyon diliyorum,şansın açık olsun!

    Baykuş gözüyle

    YanıtlaSil
  7. Uzun zamandır gözlerimiz yollarda kalmıştı, hoş geldiniz:) Ne kadar güzel bir gezi yazısıydı yazınız, İngiltere'yi görmeyi çok istiyorum. Size yeni işinizde başarılar ve iyi şanslar dilerim, umarım herşey istediğiniz gibi olur:)

    YanıtlaSil
  8. Hayırlı olsun.
    Dualarımız sizinle.
    Keyifle okuyoruz sizi, kendinizi fazla özletmeyin.

    Işın

    YanıtlaSil
  9. Didemciğim, ben İngiltere'nin en çok orjinalliğini seviyorum galiba. Hiçbir yere benzememesi, kendine özgü olmasını. Çayları o kadar kötü ki süt koymadan içilemiyor.Bu bile onların orjinalliği. Ben süt koymaktansa hiç çay içmemeyi tercih ettim. Sütlü çayı eğer çayın tadı kötüyse içilebilir hale getirmek için içerim.

    Leylakcığım işe yaradığını bil. Teşekkür ederim. Güzel gönlüne sağlık

    Teşekkürler Evrim. Gönderdiğin adrese girip,ben de izleyicisi oldum.

    Sevgili Natali, bende sizi çok özledim. Bir iki karakalem çalıştım malzemem yoktu. Ama bolca tasarımla döndüm. Umarım, bunca yoğunluk arasına resmi sığdırabilirim. Vazgeçmem çok zor.Güzel ve umut verici dileklerin için çok çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Erenciğim, ne güzel bir karşılama mesajı oldu bu. Çok çok teşekkürler içten, sevgi dolu, sımsıcak yorumuna.İyi ki varsın.

    Sevgili Işın, çok teşekkürler. Ben de sizi çok büyük bir keyifle takip ediyorum. Ben hep burdayım hemen yazınızın yanı başında. Belki yazarak çok fazla değil ama , hep okuyarak:)) Sevgiler, teşekkürler. Bu kadar içten olunca dualar yerine ulaşıyor.

    YanıtlaSil
  11. Bende Dafne neden uzun zamandır yazmıyor diyorum. Demek çoook uzaklardaydın. Muhteşem bir dönüş yapmışsın, fotoğraflara bayıldım. Yorumlardan anladığım kadarı ile tekrar gideceksin galiba. Hayırlısı olsun. sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. Bu yıl İngilizlerle tatil yaptım. Bize mi rastladı bilemiyorum, Türk gibi sigara içmek deyimini ,İngiliz gibi sigara içmek diye değişitirdim.
    Yazınızı sanki bir yol filmi tadında okudum. Kolaylıklar diliyorum işiniz için. Dularımız sizinle.

    YanıtlaSil
  13. Bence kolaylıkla halledersin işlerini çok güzel bir tatil olmuş bu Defne'cim; çok güzeldi yazın ve fotoğrafların

    YanıtlaSil
  14. Sevgili Güngör çok sık olmasada yılda bir kez iyicene tanıdım artık onları, bana çok ilginç geliyor farklı coğrafyalarda insanların farklı karakterlerinin olması. Araştırmadım ama biraz genlerden biraz kültürel mirastan galiba. Teşekkürler güzel yorumuna ve dileklerine.
    Lalecim haklısın, yaşamın gittikçe hızlanması gerekliliği İngilizleri bile zorluyor. Kendilerini ya biraya yada sigaraya vuruyorlar. Gerçi sigara konusunda ben tam tersi düşünmüştüm.
    Elifçiğim, çok teşekkürler, umarım hayırlı olur.Karar bile verme şansım olmadı. Lambır lumbur girdim karmakarışık işlerin içine. Bakalım düğümü çözebilecekmiyim. Pozitif enerjilerinize ve dileklerinize ihtiyaç duydum. İyiki varsınız
    Özlemciğim çok teşekkürler yorumun ne kadar moral verdi anlatamam. Ne kadar pozitif ve içten. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
  15. Blogunuzu yeni keşfettim ve öyle güzel bir yazı-fotolarla karşılaştımki anlatamam. İngiltere'ye hiç gitmedim ama sadece havası için dahi çok sevebilirim :)

    YanıtlaSil
  16. Çok mutlu oldum Aslı. Ne güzel yeni dosluklar, yeni yazılar, yeni dünyalar tanımak. İngiltere için, Eğer sadece havası için bile diyorsan sen de bizdensin. Ama çabuk ol, hızla değişiyor.

    YanıtlaSil
  17. nerede ne oldu derken hayirli bir sebepten uzaklastigini anladim aslinda cok yakinlasmissin bana mans'in diger ucu keske ugrasaydin, cok guzel yazmis ve gezmissin simdi zihninde canlandikca mutlu eder seni:) gercek gayata alisma surecinin en az aciyla gecmesini dilerim, kucak dolusu sevgiler /beste

    YanıtlaSil
  18. Besteciğim, gezmek yeni yerler, insanlar keşfetmek insanın adeta kendini keşfetme yolculuğu oluyor. Hem ruhun hem aklın dinleniyor, kendi sesini daha net duyar ve anlar oluyorsun. Senede bir kez de olsa yalnız başına olmak bana çok iyi geliyor. Gerçek hayata dönüş ise ziyadesiyle acılı geçiyor. Allahtan deneyimlerimi kullanabiliyorum şimdilik. Umarım yetmediği yere kadar uzamaz işler, toparlanır rahatlar ben de rahatlarım. Sevgilerinizi hissetmek çok güzel taaa oralardada olsan, şu anda karşımda olduğun hissi çok güzel. Teşekkür ederim dostluğun ve cesaret verici yorumların için. Sen de sevgimle kal.

    YanıtlaSil