24 Mayıs 2015 Pazar

Kayboluş



Yalnızsın. Yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, sürtmeyi, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı ,saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun…
Georges Perec


Eserde en yakınlarını kaybeden bir çocuğun bir ömür süren derin hüznünün ve doldurulamayan boşluğunun, gülünç öğelerle sarıp sarmalanarak, saf bir edebiyat beklentisi içinde olanların tadına varacakları edebi oyunlarla aktarıldığını görüyoruz. Bir başka açıdan bakıldığında da komplolarla, şaşırtıcı hayatların şaşırtıcı sonlarla bitimlerine tanık olduğumuz fantastik bir öyküdür bu. (Mavrokhordatos ailesinin bütün fertlerinin yok edilmesi) Ama bildiğimiz romanlardan farklı, içinde edebi anlamda çok az şeyin olmadığı çarpıcı bir “başyapıt” la karşı karşıyayız.



”Bu kitapta can alıcı ortak noktaya sahip sayısız sözcük kullanılamamıştır: Kayboluş’ta, ‘altıncı harfin’ romana hiç sızmayacağı bir yapı kurmuştur yazar. Büyük paradoks: Çok sık karşılaşılan bir harfin asla okur karşısına çıkmayacağı bir roman yazmaya soyunan yazarın adında dört posta o harfin bulunması. Daha büyük paradoks: İnanılması güç bir ön kuraldan yola çıkmış olmasına karşın, romancının son yarım yüzyılın başyapıtlarından birini yaratması. Kayboluş, harfin sayıyla çarpıştığı, sıfırla sonsuzun birbirini hırpaladığı bir yazı okulunun, Oulipo’nun doruk noktalarından biri. Kayboluş; lirik, akıl dolu, hinoğluhin bir roman.”
Enis Batur

1 yorum:

  1. Çok ilginç, bu kitabı duymuştum, bu ilginç özelliği yanısıra böyle etkileyici bir eser olduğunu bilmiyordum, paylaştığınız için teşekkürler Defne Hanım, sevgiler:)

    YanıtlaSil