Güvercinler
Masonit tuval üzerine yağlıboya,
50x60cm ©Mayıs 2011, DS
Güvercinler şehrin kalabalığında, ürkek ama bir o kadar özgürce yaşarlar. Çok uzaklara uçsalar bile yönlerini kolaylıkla bulabilirler.Erkekle dişi güvercin birbirlerine çok bağlıdırlar, eşlerden biri bir kazaya uğrayacak olursa, ötekinin yeni bir eş kabul etmesi uzun bir zaman alır. Güçlü ve hızlı uçucudurlar. Yuvaları derme çatma bir yapı olsada anne ile baba sırayla kuluçkaya otururlar, erkeğin kuluçka nöbeti genellikle gündüz, annenin ki ise gecedir. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra güvercin sütüyle beslenirler. Bu eşsiz madde, anne güvercinin kursağının zarı tarafından salgılanır ve yavruların ağzına püskürtülür.Doğanın mucizesi, mitolojide Afrodit'in iyilik perisi, ağzında zeytin dalı ile yaşamın habercisi, özgürlüğün, barışın, huzurun, sadakatın, bağlılığın kısaca mutluluğun simgesidir Güvercinler.
PS: Bu resmi yapmama ilham olan fotoğrafı kimin çektiğini aramama rağmen bulamadım. Bana bildirirse resmin altına bilgi notu olarak koymak isterim.
Arka balkonumuza iki kez güvercin aile konuk oldu. Benimde onları izlemek fırsatım oldu böylece. Çok güzel bir aile yaşamları var gerçekten. Yavrularının ve birbirlerinin sorumluluğunu öyle güzel alıyorlar ki...
YanıtlaSilReim çok güzel. Eline sağlık.
Güvercinler ne çok severiz oğlumla.
YanıtlaSilEllerine, emeklerine sağlık Defne'cim çok güzel bir resim:)
Bazen durup duruken bir güvercin gelip pencere keneraına konar ya, bir hoşluk kaplar içimi...Resim çok ama çok güzel...
YanıtlaSilO kadar beğendim ki yakına alıp uzunca baktım...Benim gibi kuş sever birine görünebilecek en güzel resim .Fotoğraftan olmasına karşın çok başarılı olmuş.
YanıtlaSilEllerine sağlık Defnecim...
Sevgili Mihriban, Sözde değil özde bağlılık onlarınki. İnsanoğlunun pek beceremediği, bugünlerde pek değerinin kalmadığı. Bu özleme bir öykünme aslında bu resim.Pek çok konuda olduğu gibi hayvanlardan ders almamız gereken...Teşekkürler güzel yorumuna
YanıtlaSilÖzlemcim ben de çok sevmeye başladım onları.Evimin balkonunu çok pisletmelerine rağmen, o kadar güzeller, o kadar ürkek ama sevgi saçıyorlar. Yuvaları hemen balkonun üstünde.Sanki konuşuyorlar beni anlıyorlar. Her sabah sohbetimiz var onlarla.Teşekkürler güzel yorumun için.
YanıtlaSilLalecim çok teşekkürler güzel yorumuna resim sende o hoşluk duygusunu yaratmışsa ben de mutlu olurum. Sevgiler
YanıtlaSilSevgili Natalie. Senin kuşları ne kadar sevdiğini biliyorum. Üstelik yaptığın kuş tablosu hala gözümün önünde. Beğenmene çok sevindim çünkü ben de senin resimlerini aynı şekilde defalarca bakıp mutlu oluyorum. Daha pek çok ortak paylaşımlarda güzelliklerde buluşmak dileğiyle sana kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.
YanıtlaSilGüvercinlere ayrı bir sempatim vardır. İlahi gelirler bana..
YanıtlaSilYaptığınız resmi çok fazla beğendim.
Ellerinize sağlık gerçekten...
Sevgiler...
Sevgili Zeugma, Çok haklısın, resim altına karaladığım satırlar fazla uzamasın diye yazmamıştım ama Eski Yunan'dan itibaren insanoğlu Güvercin'e hep bir kutsallık atfetmiş.
YanıtlaSilEski Yunan mitolojisinde Peristera, Aphrodite’ nin yanında dolaşan perilerden biri. Aphrodite ile Eros çiçek toplamak için yarışırlarken Aphrodite Peristera’nın yardımı ile yarışı kazanınca Eros kızıp, Peristera’yı güvercine dönüştürür. Dinsel inanışta da güvercinin farklı bir yeri var. Örneğin Tevrat’ta Nuh Peygamber, tufanın dinip dinmediğini anlamak için bir güvercin uçurur. Güvercinin ağzında yaşamın sürdüğünü müjdeleyen bir zeytin dalıyla döner.Yine güvercinin Hıristiyanlıkta da önemli bir yeri vardır. İncil’de Yahya tarafından vaftiz edilen Hz. İsa’nın başına “Kutsal Ruh”un beyaz bir güvercin olarak konduğu anlatılır. Bu nedenle güvercin Kutsal Ruh’un temsilcisidir. İslamiyet’te Hz. Muhammed’in Kureyşlilerden kaçarken Sevr Dağı’nda sığındığı mağaranın girişinin örümcekler tarafından ağla kapatıldığı, bir güvercinin de orda yuva yaparak onu kurtardığı aktarılır. Bu sayede yazı uzamasın diye yazamadıklarımı da eklemiş oldum sayende. Teşekkürler güzel yorumun için.
Ilk bakista fotograf zannettim. Bravo! Boyle yeteneklerin oldugunu bilmiyordum...Didem
YanıtlaSilwww.didemuzuncaova.blogspot.com