25 Mayıs 2011 Çarşamba

Kedilerin Günlüğü

Bizim yaramazlar. Birbirlerine anne-çocuktan çok iki arkadaş oldular
Ufaklık çok hareketli ve meraklı. Evde burnunu sokmadığı birşey kalmadı. Bu huyu sebebiyle başı çoğu kez derde giriyor.
Kızımız ise annelik bir tarafa zaman zaman oğlunu bırakıp kendine özgür zamanlar yaratma derdinde. Kapının her daim önünde bulabilirsiniz onu. Dışarı çıkmak, biraz hava alıp, dolaşmak, kuşalarla kovalama oynamak derdinde.
Ufaklık ise büyüyor.
Bakmayın böyle masum masum duruşuna. Uykudan yeni kalktığı için böyle.
Biraz mahmurluğu attımı üzerinden başlıyor yapılacak ne yaramazlık var diye düşünmeye.
Kedilerin günlüğünü beraber yazıyoruz mesela.
Blog yazılarını okurken ben, ekranın önünde. İlginç gelen her şeyi incelemekte.
Annemiz çok şikayetçi bu kadar meraklı hareketli bir çocuğu olmasından çok tedirgin. Başına kötü birşey gelmesin diye gözlerini dört açıyor. Gözleri hep oğlunun üzerinde. Çok iyi bir anne oldu aslında.
Küçük yaramaz çok tatlı çok.
Oğlumuz meraktan oraya buraya koşuşturmaktan, annemiz de dışarı çıkma ümitleri suya düşünce beklemekten yorulup uykuya yattılar.
İşte böyle bizimkilerin günlüğü...

18 yorum:

  1. ayy ayy ben bu ufaklığı severim canım benim nasılda bakmış öyle:)) bir kedim bile yok çok üzülüyorum:( eşim sayesinde kedi sevgimi yaşayamıyorum malesef çok şanslısın;)

    YanıtlaSil
  2. Her ikisinin de gözleri çok güzel. Özellikle annenin ilk resimde. Ne hoş fotoroman tadında bir anlatım olmuş böyle. Öyle tatlılar ki, şirinlikleriyle tüm yarattıkları zorlukları ortadan kaldırıyorlar.

    YanıtlaSil
  3. Sizi yaratana kurban :))
    Benim de kara bir kızım var. 1,5 yaşını geçti ama çok çelimsiz, torun sahibi olmak istesem de korkuyorum atlatamazsa doğumu diye :( Bir de hala parmak emiyor, büyüyemedi bebeğim :) Kısırlaştırmayınca da kızgınlık dönemlerinde çok eziyet çekiyor. Ne yapacağımı şaşırdım :((

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Meyra, Sen benim eşimi görsen, özellikle tüylere karşı allerjisi var senelerce benim ve kızımın eve bir evcil hayvan alma fikrini bile dile getirmemizi engelleyecek kadar karşı olan biriydi. Senelerce zavallı kızım balıkla idare etmek zorunda kaldı. Yaşı biraz anlar duruma gelince benim ona yılbaşı hediyem bir sarı kanarya oldu. Ancak nasıl oldu anlamadık, bir sabah hava alması için koyduğumuz pencerenin önünden çalındı. Kızıma üzülmemesi için annesi çok özlediği için gelip aldı derdik. Senelerce inandı aklı ermeye başlayınca doğruyu söyledik. Neyse, bu siyah kedicik yavru bizim kapımıza geldiğinde kendi kendine, bir blog yazımda anlatmıştım, ister istemez evimize konuk oldu. Eşim başta ya bu kedi ya ben diye tehditler savurduysa da ha bugün ha yarın derken yavaş yavaş gitmeyeceğine o da alıştı. Şimdi kimse inanmıyor evimizde 2 kedi olduğuna ve eşim ikinciyi kendi kimselere vermek istemedi. Bu benim deyip duruyor:))) Darısı senin başına

    YanıtlaSil
  5. Asumancım, kesinlikle haklısın. Aslında bir zorlukları yok. Olsa bile bu karşılıklı sevgi herşeye değer. Geğil mi ki benim siyah kızım dişim ağrıyınca yada hasta olduğumda patilerini dizime koyup, gözlerimin içine bakmıyor mu, Snow en sıkıntılı olduğum anda, kucağıma çıkıp bütün sıkıntımı almıyor mu...

    YanıtlaSil
  6. Cerenciğim, merhaba, Benim kara kızım da pek zayıftı. Önemli olan sağlıklı olması. Ben iki yaşını geçmesini bekledim. Sonra yakışıklı bir damat seçtik. Bir yazımda anlatmıştım. Bir doğum yapması gerekiyordu. Sonuçta bir tanecik yavru doğurdu, son derece rahat bir doğumla. Kediciğinin Veterineriyle görüşürsen daha net bilgi alabilirsin. Benim kara kızım da hala çocuk gibiydi. Anvcak anne olunca çok ama çok değişiyorlar. Bu doğanın mucizesi herhalde. Çok iyi bir anne oldu.

    YanıtlaSil
  7. Snow ne kadar büyümüş bu kadarcık zamanda, Kara Kız da anneliğin verdiği gururla nasıl da mağrur oturuyor. İkisini de öpüyorum. (Tatanka da klavyeye patisini uzatıyor, herhalde selâm söyle gençlere benden diyor).

    Kayıt dışı not: Bu üçüncü gönderişim, galiba bir terslik oluyor gönderirken, çünkü daha önce de bir kere başka yazıda oldu, bir daha denemedim. Bu sefer parmaklar çarpraz, gönderdim.

    YanıtlaSil
  8. Aybikecim teşekkürler zahmetli bir yorum gönderme olmuş. Bir gariplik var anlamadım.Ben de Meyraya yazarken yorumumu isimsiz attı. Bazı blogları da açamıyor windows. Umarım düzelir.
    Yorumunun gelmesine çok sevindim. Tatanka'ya sevgiler bizden. Sizde mi birlikte okuyorsunuz blog yazılarını. Nasıl keyifli birlikte olmak. Snow çok çabuk büyüyor. İnsan yavrusundan çabuk büyüyyorlar. Onun için bu güzelliğin keyfini çıkarmaya çalışıyoruz mümkün olduğu kadar. Ben de bol bol fotoğraf çekiyorum.Mutlulukları, güzellikleri paylaşmak çok hoş.Sevgiler bizden size:)))

    YanıtlaSil
  9. ayy çok tatlılarrr......

    YanıtlaSil
  10. Hem de nasıl sevgili Halime.

    YanıtlaSil
  11. Cok seker bisi bu ya! Pamuk pamuk. Anne de kapkara tatilden mi geliyor dogal rengi mi bu? Anne anladigim kadari ile ozgurlugune pek duskun. Pamugu ihmal etmesin karsisinda bizi bulur ona gore!:)) Didem

    www.didemuzuncaova.blogspot.com

    YanıtlaSil
  12. Çok sevimli varlıklar!can yoldaşlığı yapıyorlar ne güzel!..bayıldım fotoğraflara, bir de "namkördür!" derler bu şirinelere asıl namkör 2 ayaklılar iken!..ne çok haksızlık ederler...

    YanıtlaSil
  13. Didemcim, çok tatlısın. Karakız ile pamukbey, ikiside pek şirin. Anne çok özgür ama sınırlarını biliyor. Oğlan ise çok hareketli.Anne istese de pamuk istediğini söke söke alacak bir karakter oldu.

    YanıtlaSil
  14. Sevgili Esmir, son yazını okudum. Pek güzel yazmışsın doğrusu. Senin duyarlılığına, hassasiyetine insanlığına ve özellikle yazılarına hayran olduğumu bil. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  15. teşekkür ederim değerli düşüncelerine...
    karşılıklı inan bana!
    sana dair; aynı çekim gücü ve düşünceler benim için de geçerlidir...sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  16. Küçük bıcırıklarınız çok tatlı:)) Bu arada blogunuzu da çok beğendimi söylemeliyim, ne kadar çok yönlüsünüz; edebiyat, mutfak, sanat..:)

    YanıtlaSil
  17. Sevgili Eren, Bu aldığım en güzel övgü. Hayatta olmak istenecek en başarılı durum çok yönlü olabilmek. Bir an kendimi sorgulamamı sağladı bu yorumun. Bunun için çalışıyorum ama daha yolun çok başlarındayım diye bir özeleştiri de benden. Yine de bu övgüyü almış olmak, hem de senin gibi bir blogu olan birinden benim için çok nadide bir ödül. Çok teşekkür ederim. Umarım kalem dostluğumuz çok çok uzun yıllar devam eder.

    YanıtlaSil
  18. Ne kadar naziksiniz, çok teşekkür ederim:)

    YanıtlaSil