10 Şubat 2011 Perşembe

Ben(im) Serüvenine Yolculuk


Bu güne kadar konusu farklı farklı çok sergi gezdim ama böylesine ilk kez rastladım. Pek çok boyutta kendini tanıma serüveninin baş aktristi olarak mıknatısın iğneyi çektiği gibi ben de bu sergiye merakla ve kendimi görme biçiminin bu farklı boyutuna o iğne misali çekilerek gittim.
BODY WORLDS ve Yaşam Döngüsü, Plastinasyon yoluyla dönüştürülmüş 200’ü aşkın kadavranın gerek derisi soyularak, gerekse tüm organları ayrı ayrı sergilemek suretiyle, insan bedeninin formunu, güzelliğini, işlevini ve potansiyelini sergiliyor.

Dr. Gunther von Hagens, öldükten sonra bir beden-bağış programı kapsamında bağışlanmış bedenleri plastinasyon yöntemi ile daha önce hiç görülmediği biçimde gözler önüne seren plastinatlara dönüştüren bir bilim adamı. Tabi kendisi için farklı çevrelerin (Konunun Din, meslek etiği, ekonomik çıkar vs. gibi boyutları düşünüldüğünde) farklı tanımlamalar da var. Sergi bu açıdan da düşündürmeyi başarıyor.(!) Araştırmadım ama, Eski Mısır uygarlığında mumyalama işlemleri ve Rönesans çağı anatomistlerinin yöntemleri bu doktora ilham vermiş olabilir.
Gunter Von Hagens'in yöntemi Plastinasyon sürecinin ilk adımı, tüm bakterileri öldürüp çoğalmayı durdurmak için kullanılacak formalinin atardamarlardan pompalayarak çürümeyi durdurmak. Diseksiyon araçları kullanarak ayrı anatomik yapıları hazırlamak üzere deri, yağ ve bağ dokuları çıkarılıyor.
İkinci adımda vücut suyu ve çözülebilir yağlar, bir çözücü banyosuna (örneğin bir aseton banyosu) koyarak vücuttan çözülüyor.

Üçüncü adım reaktif bir polimer çözeltisine batırılarak vakum tankına konuyor. Vakum, örnekten asetonu çıkarıp polimerin her bir hücreye işlemesine yardımcı oluyor.
İşlem bu kadar basit. Sonra anatomik yapı teller, iğneler, pensler ve köpük bloklar yardımıyla sabitleniyor. Sertleştirilme ise gaz, ışık veya ısı ile yapılıyor. Bütün bir vücudun Diseksiyonu ve Plastinasyonu yaklaşık 1.500 çalışma saati gerektirmekte ve normalde tamamlaması yaklaşık bir yılı almaktaymış.
Sergide geçirdiğim o üç buçuk satte, insan bedeninin yani BENim yaşam döngüsü içinde, daha anne karnına düştüğüm andan itibaren, hayat içinde yaşarken, değişimimi, büyümemi, olgunlaşmamı, doruğa ulaşıp, solmaya başlayacağım ve giderek tükeneceğim serüveni yaşadım. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Hem bir mucizenin bu kadar gözle görülür hale gelmesi, hem dünyaya gelişimiz ve gidişimizin yolculuğunun tanıklığını yapmanın şaşkınlığı, ölmüş bedenlerin bebek yaşındakiler dahil her yaştan, sağlıklı sağlıksız bedenlerin ibret öykülerinde hissettiğim hüsranın yanı sıra ömür uzatma araştırmalarındaki en son bulguların heyecanı böyle bir çabaya katkı sağlayan ve benim beni tanımamdaki katkıları için ve bilime adanmış bedenlerin sahiplerinin cesaretleri için son olarak, bu mucizeyi bana kadar ulaştıran Dr.Gunther von Hagens için şapka çıkarttım.
Neler gördüğümü sorarsanız?
Hücre bölünmesi ile iki haftalık ile neredeyse dokuz aylık arasında plastine edilmiş hayret verici embriyolar ve ceninler, döllenmeye ve doğum öncesi gelişme sırasında bedende yaşanan sarsıcı “yaşlanma” sürecini,
Bedenin tüm elemanlarının bebeklikten çocukluğa ve ergenliğe, gençliğe, orta yaşa, menopoza, antreoporaza, yaşlılığa ve ölüme kadar ki gelişimi, tüm gelişimin doruk yaptığı 20 li yaş döneminde bedenin yaratacağı mucizevi gücü
Doğumda ve yaşamın ilerleyen bölümlerindeki görme duyusu ve görüşe, katarakt ve retinal göz hastalığından muzdarip Empresyonist ressamlar Claude Monet ve Edgar Degas’ın görüşünün bozukluğunda ortaya çıkan resimlerinin bilgisayarlı simülasyonlarını. Stanford Üniversitesi Oftalmoloji Profesörü Dr. Michael Marmor’un uzmanlığına başvurularak yaratılan bu teşhir, Monet’nin Giverney manzaralarının yaratımı sırasında karşı karşıya olduğu sorunlar ile Degas’nın Saçını Kurulayan Kadın tablosunu etkileyen görme sorununu ortaya çıkarıyor.

Dünyanın farklı yerlerinde, yaşayan en yaşlı insanların bulunduğu coğrafi kümeler(Japonya’nın Okinawa bölgesinden, Sardinya’daki Ovodda’ya ve Pakistan’ın Hunza bölgesine kadar) hakkındaki bulguları.Sonuçta az yemek, ama her şeyden gereken oranda yemek, şekerin vücuttaki proteini parçalayarak yaşlanmaları hızlandırdığı, taze sebze ve meyvanın beden üzerindeki sağlık verici etkisi, antioksidanların faydaları, vücuda faydalı olduğunu düşündüğümüz bazı maddelerin nasıl zararlı hale dönüştüğüne dair bilgiler, bilgiler, bilgiler....

Ama beni en çok şaşkınlıkta bırakan bedenime dair öğrendiğim bilgiler oldu.Neler mi bunlar:
*Ortalama kadın yumurtalığı, 2 milyon yumurta içerir. Her biri sayısız kuşağın genetik koduna sahiptir
*Kadınlar, yüksek ostrojen seviyeleri sayesinde daha iyi koku alırlar
*Bir kadın, ömrü boyunca dünyaya 35 çocuk getirme kapasitesine sahiptir.
*Göz, tüm vücuttaki en hızlı tepki veren kastır. Saniyenin 100’de biri sürede kasılır.

*Gülümsemek 17 kası kullanırken, kaş çatmak 43 tane kullanır
*Vücuttaki en küçük kasın boyutu 1,3 mm’den azdır. Stapedius adındadır ve kulak zarından iç kulağa titreşimleri gönderen üzengi kemiğini harekete geçirir
*Vücuttaki en güçlü kas, kabaetinizdedir (büyük kabaet kası)
*Dil, vücuttaki en güçlü kaslardan biridir
*Çene kemiğiniz vücuttaki en sert kemiktir
*Doğduğunuzda 350 kemiğiniz vardı. Çocukluk evresinden sonra 144 tanesi birbirine kaynadı.
* Hemen hemen 7 yılda bir, vücudunuz bir tam iskelete denk olacak şekilde yenilenir.
*Gülmek ve öksürmek, omurganıza yürümek veya ayakta durmaktan daha fazla yük bindirir.
*Kalp vücuttan çıkarılsa da atmaya devam eder. Parçalara bölünse bile kaslar atmayı sürdürür
*Kalp, saate 284 litreden fazla kan pompalar
*Kalp ömür boyunca yaklaşık 2,7 milyar kez çarpar
*İnsan vücudunda neredeyse 96.500 kilometre kan damarı bulunur
*Alyuvarlar saniyede 2 milyon adet hızında oluşurlar
*Beyin, ölümden yaklaşık 37 saat sonrasına kadar elektrik dalgaları ile sinyal göndermeyi sürdürür
*Beyin, 15 yaş civarına geldiğinize büyümesini durdurur
*Ortalama bir erkek, 68 kilogramlık bir ağırlığı korumak için ömrü boyunca yaklaşık 50 ton gıda yer
*Vücudun çok yağlı bir yemeği sindirmesi 6 saat sürerken, karbonhidratlı bir yemeği 2 saatte sindirir.
*Ortalama insanda yemeğin özefagustan (yemek borusundan) aşağı inmesi 8 saniye sürer, ince bağırsakta 3-5 saat, kalın bağırsakta 3-4 gün kalır
*Mideniz, kendi ürettiği asitte sindirebilmek için her 3 günde bir yeni bir zar üretir
*Ortalama insan, ömür boyu 330 milyon litre hava solur
*30 yaşın altındaki insanlar, 80 yaşın üstündekilere göre iki kat fazla oksijen alırlar
*Bir yetişkinin ağırlığının % 60’ından fazlası sudur

Kesinlikle kağıt kalemle gidip notlar almak lazım. Fotoğraf ve telefona izin verilmiyor. Önemli bir uyarı da salonun çok soğuk olması. Yaklaşık 17 C civarında. Kalın giyinmenizi tavsiye ederim. Bu serüveni kaçırmayın derim. 20 Şubata kadar devam ediyor.
Body Worlds
BODY WORLDS & Yaşam Döngüsü
Şaşırtıcı Gerçekler

8 yorum:

  1. İnsan vücudu bir mucize. En gelişmiş organizma olmamızın milyonlarca ince ayrıntısı daha henüz çözülmüş bile değil.

    YanıtlaSil
  2. Okuduklarım çok ilginçti. Bir sürü yeni şey öğrendim. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Bu segiyi ben de gezdim,iyi ki görmüşüm diyorum.İnsan vücudunun olağanüstü bir makina olduğunu ayrıntılarıyla gösterdi.Benim için çok şaşırtıcı ama güzel bir deneyimdi.Siz de çok faydalı bir post hazırlamışsınız,tekrar hatırlamış oldum.Teşekkürler.
    Ben de sizi blog izle kutucuğumda görmek isterim:))

    YanıtlaSil
  4. Begonvilli Ev, o nedenle bedenlerini bilim adına bağışlamış kişilerin cesaretini taktir ettim. Onlar öldükten sonra bile insanlığa faydalı olabildiler. Bu sergiden sonra ben de organlarımı bağışlamak için karar aldım.
    Asumancığım, teşekkürler güzel yorumuna. Benim için de çok ilginçdi.Yazmaya değer buldum.
    Sevgili Baykuş Gözüyle, bloğunu hemen izlemeye aldım. Yazılarını da çok beğendim. Yorumunda insan vücudunu makineye benzetmişsin.Çok doğru. Çoğu makine insan vücudunun işleyişi örnek alınarak yapılmış. Ama insan eliyle yapılmış hiçbir makine insan kadar mükemmel olamıyor.Sevgiler DS

    YanıtlaSil
  5. Kızım Amerika'dakini gezmiş. Günlerce tedirgin oldu. Kasap vitrinleri yüzünden et yiyemiyordu, bir de bunu taktı günlerce. Çok etkileyici olduğu belli. Ancak sanırım içim kaldırmaz. TV de bile bakamadım:((

    YanıtlaSil
  6. okudum okudum ama anlamadım : nerede bu ? istanbulda mı ?? ben dayanabilirdim herhalde görmeye. ama sonrasında nasıl bir bakış açısı kazanacağım yaşam, insanlar, insanlık hakkında..bilemiyorum.. muhteşem bir şey paylaşmışsınız . çok teşkr ederim kendi adıma. siz olmasanız zerre fikrim olmayacaktı..
    sevgiler,saygılar

    YanıtlaSil
  7. tam da gecen haftasonu ailem gitti bu sergiye, ben gidemedim icimde ve aklimda kaldi :(
    cok iyi geldi bu detayli anlatiminiz, tesekkurler :)

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Nedret, ben de kötü olurum diye düşünüyordum ama, çok işlemden geçince sadece görüntüleri aynı kalmış daha çok plastiğe benziyorlar. O kadar kötü değil, ama gözgöze gelmemeye dikkat ettim.

    Sevgili Modavesaire, bu sergiyi kaçırdığımı zannetmiştim çünkü benimde geç haberim oldu.Uzatıldığını duyunca hemen değerlendirdim. Tophanede İstanbul Modern'in hemen yanı Antrepo 3 te. 20 Şubata kadar devam ediyormuş.

    Sevgili A-H sergi gerçekten çok etkileyici. Daha neler göreceğiz bakalım?

    YanıtlaSil