Issız bir adaya düşerseniz yanınıza almak isteyeceğiniz üç şey nedir? geyik sorusunun cevabını düşünmeyen var mı aranızda? Ama şu anda düştüğünüz bu ada ıssız bir ada değil.Yanınıza almak için düşündüğünüz termometre, yağmurluk paraşüt gibi nesneleri düşünmeden, düşüncelerinizdeki ağırlıkları atıp, bu ada da zenginleşeceksiniz. İyi ki geldiniz.Hoş geldiniz
11 Şubat 2011 Cuma
Gelincik Tarlası
Ressam: Claud Monet
Eserin Adı: Gelincik Tarlası
Yapım tarihi: 1873
Orijinal Ebadı: 50 x 65 cm
Tekniği: Tuval Üzeri Yağlıboya
Siz hiç gelincik tarlası gördünüz mü? Dünyada görüp görülebilecek belki de en güzel manzaralardan biridir.O güzellikten gözlerinizi ayıramazsınız.Hele bir de rüzgar esiyorsa, kıpkırmızı yaprakların hepsi birden dalgalı koskoca kırmızı bir denizi andırır. Nefesinizi bile tutarsınız. Oturup saatler boyu izlemek istersiniz. Kıpkırmızı bir mutluluktur gelincik tarlaları. Alev alevdir. Sahip oldukları renkten midir bilinmez, insanın içine kıpkırmızı bir heyecan, bir coşku verirler. Birden koşup aralarına girmek, hepsini toplamak gelir içinizden. Avucunuza sığdırabildiğiniz kadar toplarsınız. Ancak o kadar asil, naif, ve kırılgandırlar ki topraktan ayrılınca yaşayamazlar, bükülüverir boyunları, dağılıverir yaprakları.
Cocukluğumda duvarımızda asılı Claude Monet'in Gelincik tarlası isimli tablosu yer etmiştir hafızama. Annemi çağırıştırır bu tablo. Mayıs çiçeğidir Gelincik. Hep anneler gününde açar. Onun için annelerin çiçeğidir Gelincik.Bu tabloda anneme benden hediye.
ჱܓჱܓ
Gelincik Tarlası
Masonit tuval üzerine yağlıboya, 50x60cm
©Şubat 2011, Defne Soysal
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Defnecim, tablo sana mı ait, harika olmuş, ellerine sağlık. Resim yaptığını bilmiyordum.
YanıtlaSilGelincik tarlalarına ben de bayılırım. Baharda bir yere giderken yolda kocayla az kavga etmemişimdir her gördüğüm tarlada "Durdur arabayı fotoğraf çekecem" dediğim için:))İnsanın içini kıpır kıpır eder, sürüyüp yanında götürmek istersin değil mi? Sahi bahar gelse ya artık:))
Sevgiyle...
Nurşencim evet canım tablo bana ait.Resim benim ilk aşkım. Çocukken saatlerce boyalarla resim yapardım. Okulda hocalarım da çok söylediler ama ben dinlemedim onları. Yıllar yıllar sonra tekrar döndüm resme.(Tabi benim ki amatörce) Herhalde son aşkım da o olacak. Bundan sonra yaptığım tabloları paylaşacağım bu blogda sizlerle. Gelincik tarlası son yaptığım tablo. Öyle içimden geliverdi gelincikler. Dediğin gibi baharı özledim galiba.Teşekkür ederim yorumuna ve iltifatına.
YanıtlaSilYeşil kırmızı mavinin altında dans ederken büyülenmemek elde değil gerçekten. Bizim buralarda açıldığında köylere, papatya ile gelincik kardeş kardeş oynaşırlar.Sen de onlara yetişmeye çalışırsın...
YanıtlaSilResim çok güzel olmuş,tebrik ederim.Ne anlamlı bir hediye annenize...
YanıtlaSiliyi haftasonları...
Sevgili buğday tanesi, bak alttaki tabloda dağın üzerinde bir köy var. Çok uzakta değil.Senin bahsettiğin sizin köy orası olabilir mi acaba?
YanıtlaSilSevgili Baykuş Gözüyle, anneler gelincikler gibi naif, asil ama kırılgandırlar.Bir rüzgar esse yada şiddetli bir yağmur yağsa yaprakları kırılıverecekmiş gibi gelir. Ama verdikleri sevgiyle derya gibidirler. Yeter ki yüzleri gülsün. Ben de anneciğimin yüzünde bir gülümseme görmek istedim.
YanıtlaSilSevgili defne, harika bir yazı bu. Çok küçükken görmüştüm bir gelincik tarlası, tam da betimlediğin gibi rüzgarla salınan zarif kırmızı çiçekler gözümün önünde şimdi... ve anneni çağrıştırması sana ne kadar özel.. çok sevdim. dostlukla :)
YanıtlaSilDefne Hn.merhaba
YanıtlaSilÖncelikle tebrikler,resim yapmaya geri dönme kararınıza çok sevindim,bundan en çok bizler yararlanmış olacağız.
Ayrıca yazıyı da çok beğendim ve bakir alanların azaldığı şu günlerde,Gelincik tarlaları da maalesef azalır gibi oluyor.
Ellerinize sağlık.
Sevgili Nil, çok teşekkürler, beğenmene çok sevindim.
YanıtlaSilAğzı Bozuk Düşmanı blogcuğum, teşekkürler güzel sözlere. İnsan tüketen bir varlık malesef.Onu çoğaltana çevirmek ise bilinçlenmeyle oluyor, yoksa doğa öcünü çok acı bir şekilde alıyor ve acıtarak öğretiyor insana haddini.
bahar gelsin artık...
YanıtlaSiltablona bayıldım:)
gelincik tarlaları gördüm,içinde yürüdüm,şanslıyım yani:)))
Defnecim, resim yaptığını şimdi öğrendim.bende resim yapıyorum. gelincik çok severim. Suluboya çalışmalarımda çok kullanırım. Resmin çok güzel olmuş. Anneyle özleştirmen, başka güzel..
YanıtlaSilSevgili Cep Aynası, çok az kaldı bahara. Ama şimdi kışın tadını çıkarmalı.Bir kar yağmadı ya neyse. Güzel yorumun için teşekkürler.
YanıtlaSilZeynepciğim, ortak bir yanımızın daha olması ne güzel.Bu konuda da paylaşalım.Kimbilir ne kadar güzeldir yaptıkların. Kucak dolusu sevgiler.
Merhaba Defne Hanım,
YanıtlaSilPazartesiyi salıya(14.02.2011) bağlayan akşam,Mevlid Kandili.
Bu nedenle sizin ve tüm dostlarınızın kandilini kutlamak istiyorum.
Saygılarımla
Defne,bu tablo bizim ev de de vardı. Sanırım bir takvim sayfasıydı ve Annemin çok hoşuna gitmiş çerçeveletmişti. Çok eskiden , hala varmı bilmiyorum. Bilecik yolu üstünde kocaman gelincik tarlaları vardı. Eşim orada askerdi yol üstündeki o tarlalar o görüntü beni büyülerdi.
YanıtlaSilSevgimle
Ağzı bozuk düşmanı blogcom, bilmiyordum mevlüt kandili olduğunu aynı zamanda sevgililer günüde. Bu sene çakışmış. Ben de sizin hem kandilinizi hem de sevgililer gününüzü kutlarım.Hep böyle bereketli ve mutlu günleri kutlamak nasip olsun hepimize, dostluk ve sevgiyle kalın.
YanıtlaSilSevgili Lale, o zamanlar bankalar yılbaşlarında takvim ajanda,kalem hediye ederlerdi. O takvimlerin üzeri değişik ressamların ünlü tabloları yada nefis doğa fotoğraflarıyla süslü olurdu. Hiç belleğimden gitmez o görüntüler. Her şey görgü bilgi kültür üzerine yapılırdı.Bankaların bile bu konuda bir misyonu vardı.Televizyon programları eğiti ve kaliteliydi.Bizler bu toplumda yetiştik.Şimdi geldiğimiz noktaya bakıyorum umutsuzluk belki çok ağır kaçacak ama ızdırap ve üzüntü ve duyuyorum. Şimdi gidip bakın o Bilecikteki tarlaların yerinde yeller bile esemez olduğunu.Bizler şanslıydık.Hala biraz şansımız kalmışsa görüyoruz anlıyoruz, hissediyoruz.Ya çocuklarımız ne yapacak ya torunlar?
arkadaslar ben istanbulda gelincik tarlasdı arıyorum yerleri hakkında bilginiz varsa lütfen yardımcı olun :(:(
YanıtlaSiltabiki ben de gördüm...sanırım renginden ötürü insanı başka alemlere sürükler; çok güzel anlatmışsın gelincik tarlasının kenarında olup uzun uzun seyretmek istedi canım şimdi...
YanıtlaSilBayırlırım ben de gelinciklere, ama sönüverirler kopartıp ele alınınca, tablo da pek güzel olmuş, kabiliyetim sıfır ama hevesim buldur denesem mi diyorum şu resim işini, bir o kaldı ya:))
YanıtlaSilİstanbul'da gelincik tarlası bulmak için biraz şehrin dışına doğru belki Beykoz'un köylerine doğru gitmek gerek. Yoksa içinde doğal kalmış 1m2 bulmak mümkün değil.
YanıtlaSilSevgili minimalist,bir bahar gelsin onuda yaparız.Tşkler beğenmene sevindim.
Sevgili kaymaklı kadayıf, koparılmaya gelmiyorlar değil mi.Tablo için iltifatına çok teşekkürler. Ben çok sevdiğim için resim yapıyorum.Sevgimi aktardığım için siz beğeniyorsunuz.Eğer sana da mutluluk verecekse hiç durma hemen al eline fırçayı derim.
Defne hanım merhaba.
YanıtlaSilYanıt 1-2 gün gecikti,özür dilerim.keten tohumu da dövülecek öksürük ilacı için.Geçmiş olsun.
Gelincik Tarlası...Doğanın gizemi, anıların izdüşümü, hayata restin, içine düştüğümüz çirkinliklerden, akıl almaz oyun içindeki oyunlarından küçük bir an dahi olsa perdeyi araladığımız da görmek isteyeceğimiz bundan daha güzel bir manzara olamazdı herhalde!
YanıtlaSilyüreğim ferahladı...
duygulandım bu anlamlı hediyeniz için.
Anneler hep çok özeller!
teşekkürler paylaşım için :)
Sevgilerimle...
Sevgili Ağzı bozuk düşmanı blogcum teşekkürler tarif için. Kullanmak üzere iki panzehir tarifi de notlarıma aldım.
YanıtlaSilSevgili Esmir, harika yorumuna bayıldım. Gözler güzellik, yürek iyilik, ruh huzur istiyorsa, bunların cevabı hep doğanın gizeminde saklı değilmi.Ben de size kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.