12 Şubat 2011 Cumartesi

Diyet Yapmak


40 yaş insana, olgunluğun, pozitif bakış açısının, sakinliğin, dinginliğin yanında ağarlaşmış bir metabolizma, azalan ostrojen, yerçekiminin etkisinin gözle görüldüğü bir cilt ve bel kenarlarında, karında yoğunlaşan bir genişlemeyi de hediye ediyor. Hatırlıyorum annem tam bu yaşlarda birden kilo almış ve o incecik silüeti yerini etine dolgun bir şekle dönüştürmüştü. Yaş itibari ile hiç beğenmezdim bu halini. Başının etini yerdim. Şimdi bu yaşlar da anlıyorum ki bu bu doğanın kaçınılmaz bir döngüsü. Bir de üstüne troid problemleri girince vay halinize. Eğer bir önlem almazsanız farkına varmadan bir anda 10 kilo fazlasıyla karşı karşıya bakışıyor oluyorsunuz baskülün tepesinde.
Hani şu yeni model arabalarda emniyet kemeri sinyali var ya, diyorum ki kiloların emniyeti içinde böyle bir uyarı sistemimiz olsa. En çok bu uyarı sisteminin gerektiğine inanıyorum. Çünkü farkına bile varmadan üstümüze binen kiloları, etekleri, pantolon ve gömlekleri giyerken anladığınızda çok geç kalmış oluyorsunuz.
Kaçınılmaz olarak çevreden gelen , Şaşırma ünlemi ile söylenen, "Arkadan tanıyamadım, sen biraz kilo mu almışsın" gibi yada direk muhatabı olduğunuz," Ne kadar inceciktin" gibi sözlere maruz kalınca kaçınılmaz çözüme karar vermek zorunda kalıyorsunuz. "Diyet yapmak". Kelime olarak bile son derece sevimsiz olan Diyet yapmak fikri benim için bir düşünce olarak bile çok yorucu bir süreç.Üstelik bu sürece zorunlu olarak girmeniz gerektiğini düşünmek, aniden acıkmanızı sağlayacak kadar güçlü sinyaller gönderir beyninize.
Diyet yapmaya başlamak bile zorken sürdürmek nasıl mümkün olabilir?
İşte bu konuda uzmanların önerdiği 4 sihirli anahtar var. Ben de bunları uygulayarak fazlalık 10 kiloyu vermeyi ve sizlerle de paylaşmayı arzu ediyorum.


Bence bu dört anahtarın en önemlisi ve cesaret vericisi
1)Kendinize verdiğiniz sözü tutmak

Başarılı olmak için kendinizi anlamalı ve kilo kaybetmeyi hedeflediğiniz sürece odaklandırmalısınız. Öyleyse, başlamadan önce kendinize bazı sorular sormak, kendi gerçeklerinizle yüzleşmeniz gerekir. Mesela: Bunu yapmaya hazır mıyım? Bu içten gelen bir motivasyonmu? Aksiliklerle ve olumsuzlarla baş ederek bu süreci devam ettirebilecek miyim? Tastamam hedefime odaklanabilecek bir süreçte miyim? Şayet iş değiştirmek üzereyseniz yahut dikkatinizi dağıtacak bu türde geçiş dönemlerinin arifesindeyseniz, söz gelimi, çözülmemiş uzun vadeli kişisel sorunlarınız varsa bu sizin kilo kaybetme disiplinini doğrudan etkiler. Sonuç olarak, kendinize hazır olduğunuzu her anlamda taahhüt etmelisi niz. Birileri istedi, baskı yaptı, yahut sizi zorladı diye değil, buna ihtiyacınız olduğunu siz düşündüğünüz için... Ve hazır olana dek, ihtiyacınız olan sabrı kendinize gösterin... Hiç bir şeyin jet hızıyla gerçekleşmeyeceğini, uzun süren başarıların uzun süren hazırlık ve çalışmaların ürünü olduğunu daima anımsayın... Ve en önemlisi, kendinizle sözleşin... Çünkü insanın kendisine verdiği sözü tutması kadar nefis birşey yoktur!


2)Amacınızı unutmayın!


Nasıl kilo vereceğinizden önce, ne kadar kilo vereceğinize odaklanın. Kilo aralığınıza bakarak, içinde bulunduğunuz durumu isimlendirin. Normal kiloda mısınız? Aşırı kilolu musunuz? Yoksa obezitenin kapılarına mı dayandınız? Porsiyon ölçünüzü belirleyin ve günden güne azaltın. Hareket, sağlıklı beslenme sürecindeki bir insanın hayatına dahil etmesi gereken unsurlar arasında. Her zaman jimnastik salonlarına gidemeyebilirsiniz. Bunun yerine televizyon başından kalkmanız ve yarım saatinizi ev içinde bile olsa yürüyüşe ayırmanız size fayda sağlar.




3)Kişisel gerçeklerinizi göz önünde bulundurun

Kişilik, yiyeceklere yönelimlerimizde doğrudan rol oynar. Eğilimlerinizi bilemek, sizi kendi zaaflarınıza karşı korumanın ilk adımıdır.

Atak: Eğer ataksanız elinizin hemen altında duran ve bir çırpıda ağzınıza atabileceğiniz şeyleri kendinizden uzaklaştırın. Tek lokmalık kurabiyeler, buzdolabında hazır bekleyen börekler, dondurucunun elinden 5 daki kada kurtulabilecek hazır pizzalar gibi...

Unutkan: Eğer yediklerinize dikkat etmeyen biriyseniz (örneğin heyecanla bir program seyrederken önünüze gelen yiyeceğe bakmadan ya da önemsemeden ağzınıza atıyorsanız) sizi o an için ayıltacak bir uyarana ihtiyacınız var. Örneğin belki de siz "Hey! Bu yediğim faydalımı?" diye her defasında kendisine sorması gerekenlerdensiniz...

Gergin: Eğer ileri düzeyde kaygılı bir insansanız, yeme içme konusu sizin için ayrı bir tepki alanı... Çoğu kişi kendisini yiyerek yatıştırır. Çoğu da kendisine zarar verecek denli aç kalır.

İnatçı: Keskin kişilikler, kilo verme konusunda diğer gruplardan daha başarılıdırlar. Çünkü kural koyucular kendileridir. Zamanlama, organize olma ve ayarlama konusuda bu kişilik grubunun üzerine yoktur.

Sosyal: Kendi evlerinde bile sosyal olan kimseler mönülerini misafirlere göre belirlediklerinden düzenli bir liste uygulamaları zorlaşır.


4)Çift güç

Diyet ve egzersiz Sıklıkla karşılaşılan bir soru vardır: "Önce diyet mi gelir, egzersiz mi?" Diyet, sevimsiz bir sözcüktür. Egzersiz ise, caydırıcı ve korkutucu bir anlam taşıyor. Ancak siz sağlıklı olmaya karar verdiğinizde, yaşam tarzınızla ilgili bir şeyleri gözden geçirme niyetini beslemektesinizdir. O halde birini diğerine tercih etmektense, onları etkileştirmek en doğrusu olacaktır. Öyleyse, doğru beslenme ve egzersizin kombine olmuş hali form tutmak için eşsiz bir birleşimdir.


Haydi kolay gelsin.

Uzman görüşü: Taylan Kümeli 19.10.2010 tarihli www.doktorlariz.biz isimli siteden alınmıştır.

5 yorum:

  1. Aman durun Defne Hanım, ben 50 yi gördüm. Evet ufak tefek değişiklikler oldu fiziken ama beslenme alışkanlıkları doğru olduğu sürece korkulacak bir durum değil. Elbette zorlamadan yapılan düzenli egzersiz ve yürüyüş de şart. Hala 38 bedenim. Karın bölgesinde hafif bir yağlanma var ama çok daha genç insanlarda da var. Verdiğiniz ipuçları harika. Siz zaten olayı çözmüşsünüz. Sağlık ve güzellikler diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. 1. ve 4. maddeleri yeni uygulamaya başladım. 3. maddedeki inatçı kelimesi ise beni tanımlanıyor bakalım tüm bunlar biraraya gelince sonuç ne olacak:-)
    aslında hedefden önce istemek çok önemli. Ben önce istemeye başladım sonra hedef koydum. şimdi 6 rakamı var önümde:-) Diyet kelimesini ise yaşantıma sokmuyorum:-)
    sevgiler, arzu-acupofcaffein

    YanıtlaSil
  3. Ben de ellilerime 63-64 kiloyla girdim. Bana kilolarımı benim özel şartlarım aldırdı. Bence de olağandışı bir şeyler olmazsa biraz özenle, az bir kiloyla atlatabilirsin olayı Defne' cim.

    YanıtlaSil
  4. tam da ihtiyacım olan ayzı, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Begonvilli ev, bu konudaki özenilecek insanlardansınız o zaman. Ne mutlu.Benim extra troid mevzusu metobolizmamı zayıflatmış. Farkına varana kadar 52 kilodan 62 kiloya çıktım. Açıkçası dikkat edene kadar kilolar aldı başını yürüdü. Şimdi kara kara düşünüyorum.

    Arzucuğum, eminim çok rahat geçireceksin bu süreci. İnatçı olmak yerine iradeli demek çok daha doğru aslında. Ben biraz unutkan sınıfına giriyorum galiba. Aslında kendimi inatçı bilirdim.

    Asumancım, her zamanki gibi çok nazik ve destekleyicisin.Teşekkürler umarım dediğin gibi olur.

    Sevgili Nil, bir 5. madde "bu kararın dostlarla paylaşılması " diyeceğim. Sen de bloğuna bu konuda aldığın kararı yaz, emin ol çok cesaretlendiriyor insanı.

    Hepinize cesaret verici yorumlardan dolayı teşekkürler.

    YanıtlaSil