Issız bir adaya düşerseniz yanınıza almak isteyeceğiniz üç şey nedir? geyik sorusunun cevabını düşünmeyen var mı aranızda? Ama şu anda düştüğünüz bu ada ıssız bir ada değil.Yanınıza almak için düşündüğünüz termometre, yağmurluk paraşüt gibi nesneleri düşünmeden, düşüncelerinizdeki ağırlıkları atıp, bu ada da zenginleşeceksiniz. İyi ki geldiniz.Hoş geldiniz
4 Şubat 2011 Cuma
New York Times Bestseller
PLATON BİR GÜN Kolunda Bir Ornitorenkle BARA GİRER isimli felsefeyi mizah yoluyla anlamayı ve sevdirmeyi amaçlayan, felsefi kavramları esprilerle nasıl pratik yaşama uyarlandığını, aslında yaşamın bir felsefe, felsefenin de bir mizah olduğunu anlatan güzel bir kitap.
Ardından gelen NIETZCSHE ÖLDÜ, Bir Hipopotam Olarak YENİDEN DOĞDU... isimli ikinci kitap, yaşamın, özelliklede bir gün sona erecek olan bir yaşamın anlamını, öleceğimizi bilmenin yaşamımızı nasıl etkilediğini ve bu konuda aklınıza gelecek pek çok soruyu akılları gıdıklayan bir yöntemle irdeliyor.
Özellikle ikinci kitabı okuduktan sonra çok rahatladığımı söylemek isterim. Bütün kaygıların, mutsuzlukların, tatminsizliklerin altında yatan bilinç altı sebebin ölüm korkusu olduğunu, ancak insan doğasının bir gün öleceğini bildiği yaşama sıkı sıkıya bağlı olma içgüdüsünün getirdiği çelişkinin, sınırlı bir yaşamdan sorumlu tutulma baskısının insanda yarattığı kaygıyı yenmenin bu korkuyla yüzleşmek olduğunu anlatıyor kitap.
Felsefe kelimesinin, okuması ve anlaşılması zor metinlerin, uç noktalara varan düşünme, soru sorma jimlastiğine ve bir rehberin yol göstericiliğine ihtiyaç duyulan daha çok akademik alanda kalmaya zorlanmış olduğu için , pratik yaşamla bağı kurulamıyor. Oysaki felsefeyi yaşamdan, yaşamı da felsefeden ayrı düşünmek ve/veya koparmaya çalışmak, insana yapılan kötülüklerin başında gelir. Çünkü felsefe, bilgiye aç olanların, körükörüne değil sorgulayarak bilgiyi arayanların ve yaşayanların, hayatın sadece biyolojik ve maddi ihtiyaçların karşılanmasından ibaret olmadığının bilincine varmış, düşünen, tartışan, eleştiren, anlamlı olarak evet, hayır diyebilen, özgür ve özerk olarak seçim yapıp karar verme yetisini kazanmış kişilerin gerçekleştirebileceği düşünsel bir etkinliktir.
Thomas Carthcart ve Daniel Klein Harvard'lı iki felsefe profesörünün yazdığı bu iki kitap felsefeyi entellektüal çevrenin tekelinden kurtarmak çabalarının bir ürünü diye düşünmeden edemiyorum.
Felsefe kelimesinin Yunanca Philia ve Sophia sözcüklerinden geldiğini biliyormuydunuz. Philia: sevgi, Sophia ise bilgelik demek. Philosophia bilgiyi, bilgeliği sevmek anlamına gelir. İnsan olmanın gereği, temel ihtiyaçların giderilmesi aşamasından sonra insanın ruhsal, manevi ve bilişsel varlığının gelişiminin başlamasıdır. Yaşamı amacını ve nasıl yaşanması gereği üzerine sorgulama gerekliliğine ulaşmış, kendi yaşam kaynaklarını anlamlandırmak ve zenginleştirmek isteyen beyinler için felsefe tam anlamıyla bir kılavuzdur.
Bana göre toplumsal bir kültürün içinde yer alıp da, temelinde insanın olduğu her noktada, somut yada soyut, bilinçli yada bilinçsiz, açık veya kapalı bir felsefi düşünce olmaması mümkün değil. O halde felsefeyi insandan, insanı felsefeden uzaklaştırmak çabası neden? Kuyunun dibinden bakıp, gökyüzünün kuyunun ağzı kadar olduğunu sananlara gökyüzünün büyüklüğünü farkettirecek iki değerli kitap sunulmuş bize. Felsefeyi yadsımak, kötülemek, çabaları küçümsemek ise, kurbağa olarak yaşamayı seçmektir bana göre...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu kitaplar benim okunacaklar listemde vardı zaten. Kitap kulubüm önereli aklım kalmıştı ama yeni kitap almadan önce elimdekileri okuyayım demiştim. İlk fırsatta alacağım.
YanıtlaSilSayın Soysal merhaba..
YanıtlaSil"İnsanı felsefeden,felsefeyi insandan uzak tutmanın" bence en önemli nedeni; düşünen insan potansiyelini azaltmaktır.
Felsefenin temeli soru sormaktır çünkü ve soran insan,öğrenmek isteyendir.Öğrenen insann da sorguladıkça,gelişen kişidir.
Bu nedenle,insanı felsefeden,felsefeyi de insandan uzak tutanların amaçları maalesef ortadadır..
Saygılarımla,
ilkini duymuştum da ikinciden bihaber idim.. Okunmalı.. teşekkürler
YanıtlaSilİkisini de okudum ve çok beğendim, felsefenin kelime anlamını da... Teşekkürler. Sevgiler.
YanıtlaSilSevgili Begonvilli ev, ilk kitabı okurken yanlız okumaya dikkat ediyordum, çünkü birden gülme krizine tutulabiliyor yada hemen yanımdakine fıkrayı anlatma ihtiyacı hissediyordum.Diğer kitap ise daha derin düşüncelere götürdü beni.Ölüm konusunda.Daha doğal karşılamamı, yüzleşmemi vs.vs. Ben kendi adıma çok şey kazandım.
YanıtlaSilSevgili Ağzı bozuk düşmanı çok doğru düşündükleriniz. Ben bu kadar net anlatamıştım doğrusu. İnsanlar kendileri bir hayat seçip yaşamaktansa, başkalarının kendileri için çizdiği hayatı yaşamayı daha kolay buluyorlar, böylece düşünmeden, sorgulamadan, öğrenme zahmetine girmeden geçirirler farkına bile varmadan. Bu bireylerden oluşmuş toplumun vay haline.
Sevgili Deli anne, gerçekten okunmalı, düşünmeli, uygulamalı...
sevgili Kiraz çekirdeği, teşekkürler aynı görüşteyiz.
felsefe kitaplarından özenle kaçan benim için yazılmış olabilir bu kitaplar :D
YanıtlaSililk fırsatta okumak istiyorum:)
YanıtlaSilSevgili Syhn, felsefe anlaması, okuması hep zor zahmetli düşünülür, yazdığım sebeplerden oysa hayatın kendisi felsefe.Biraz içine girince keşfetmekten büyük keyif alırsın.
YanıtlaSilCep Aynası, yollarda iyi gider.Ozellikle senin gibi Evliya Çelebi'ye:))