8 Mart 2023 Çarşamba

İnsan Ömrü







Virginia Üniversitesi’nde bir güneş saati üzerinde şöyle yazılıdır:

“Zaman, bekleyenler için çok yavaş, korkanlar için çok hızlı, yas tutanlar için çok uzun, sevinenler için çok kısa ama sevenler için sonsuzdur. Saatler uçar, çiçekler solar, yeni günler, yeni yollar geçer gider, sevgi kalır.”

Güneş, Samanyolu'nun etrafındaki tam bir turu 255 milyon yılda gerçekleştirir. Bir insanın dünyadaki ömrünü 65 yıl olarak kabul edersek, güneşin samanyolu'nun etrafında dolaştığı süreye de bir yıl dersek, insan ömrü güneş saati ile sadece 8 saniyedir.

Bana öyle geliyor ki yaşlanma, insanın yaşının ilerlemesi değil, duyarlılığın kaybolması demektir. Yani yaşlanma fiziksel değil ruhsaldır. H
er canlı gibi insanın yaşamı da doğumla başlayıp ölümle sonuçlanan lineer bir çizgi üzerinde ilerler. Hiçbir istisna olmadan. Biz bu çizginin sonuna yaklaşmış olsak dahi yaşam yeni gelenler için akmaya devam edecek . Bu gerçeği kabullenerek yaşamak, yaşamdan keyif almamızı, acısıyla tatlısıyla yaşamın hakkını vermemizi sağlar. Alan Weisman'"Başına ne gelirse gelsin, yarası ne kadar derin olursa olsun devam edebilecek, yenilenebilecek, daima değişen, muazzam, canlı varoluşun bir parçası olduğumuzun farkına varmak bana büyük bir huzur veriyor." der. O huzur yaşamın özünde saklıdır.

Koca bir yaşı geride bırakırken hep düşünürüm, Aynada gördüğüm ben benmiyim, Kırlarda koşturan, bir çift kırmızı ayakabıyla mutlu olan, Aşık olan, Aldatan, aldatılan , başaran yenilen, seven nefret eden, hayallerindeki erkekle evlenen, iki harika canlıyı dünyaya getiren, anne olan, acıların en acılarını, sevinçlerin en sevinçlerini yaşayan ben ben olarak kaldığım halde, bugün ben bir başkası mı oldum? 
Zaman zaman yaşamın dışına çıkıp pencere kenarında oturup yaşamı, yaşayanları seyrediyormuş gibi hissediyorum. Dünyanin dümeni elimden alınmış, zaruri mutluluklar ararken buluyorum kendimi. 

Şundan eminim ki, yaşam çizgisi ileriye doğru akar ama onu anlayabilmek için geriye doğru bakmak gerekir. Sanırım yaşlılığı değerli ve anlamlı kılan da hayatı erdemli bir şekilde sürdürmektir. 

Seneca'nın dediği gibi ''Meyvelerin sezonu biterken en lezzetli hale gelmesi ya da gençliğin en güzel zamanlarının biterken tadına varılması gibi yaşlılık da yaşamın bitimine doğru en güzel zamanıdır''